Üniversitelinin
Sesi Çıktı
Devrimci Sosyalist
Öğrencilerin Duvar Gazetesi "Üniversitelinin
Sesi" Fakülte Duvarlarındaki Yerini
Aldı.
İletişim:
universitelininsesi@hotmail.com
|
Bir yandan demokrasi nutukları atılırken her yerde
olduğu gibi üniversitelerde de polislerin ve faşistlerin
saldırıları artarak devam ediyor.
Türkiye Devrimci Hareketi’nin yükseliş yakaladığı
yıllarda devrimcilere karşı kullanılan faşist
MHP, 12 Eylül sonrası Kürt Hareketi’nin yükselişiyle
birlikte çeşitli kontrgerilla faaliyetlerinde
ve katliamlarda maşa olarak kullanılmıştır.
Yeniden güç kazanmak ve gündem oluşturmak isteyen
faşistler, özellikle üniversitelere saldırmakta
ve devrimci demokrat yurtsever öğrencilere terör
estirmektedir. Ankara DTCF, Marmara Üniversitesi,
Çukurova, Kocaeli, Çanakkale ve ülkenin birçok
yerinde saldırılarını arttıran faşistler, son
olarak İstanbul Üniversitesi’ne de saldırdılar.
İstanbul Üniversitesi’nde 12 Kasım’dan itibaren
başlayan saldırılar birçok devrimcinin yaralanmasına
sebep olmuştur. 12 Kasım’daki 3 devrimci-demokrat
öğrencinin satırla yaralanmasından sonra bir hafta
boyunca okula gelmeyen iki faşist 30 kişilik sivil
polis eşliğinde ve 100’ü aşkın çevik kuvvetin
desteği ile sınavlarına girebilmiştir. Devrimci
öğrenciler bu süreç içinde birkaç kez fiili müdahalede
bulunmuş ve genellikle teşhir çalışması üzerinden
hareket etmiştir.
26 Kasım günü Beyazıt Meydanı’nda İslamcıların
düzenlediği mitinge katılan 50 kadar faşist basın
açıklaması yapmış ve Edebiyat Fakültesine saldırmak
istemiştir. Fakat devrimci öğrenciler gereken
cevabı en iyi biçimde vermiş ve faşistler fakülteye
girememiştir. Okula bir çok kez çevik kuvvetin
girmesi aslında olacaklarında habercisiydi.
13 Aralık’ta sabah saatlerinde okula giren 25
kadar faşist, Edebiyat Fakültesinde gövde gösterisi
yapmak istemiş, devrimci öğrencilerin faşistlere
müdahale etmesiyle çevik kuvvet okula girmiş ve
polis, faşistleri “güvenli bir biçimde” gözaltına
almıştır. Çevik kuvvet fakülteye saldırarak asıl
hedefin devrimci öğrencileri sindirmek ve politik
faaliyetlerini engellemek olduğunu açıkça göstermiştir.
Devrimci öğrenciler saldırının gücünü kesmek için
Hergele kapısını kapatmış ve barikatlar kurmuştur.
Bunun üzerine polis kantin tarafından gaz bombaları
ve biber gazları ile okulun içine girmiştir. Polisle
çatışılarak sloganlarla Fen kapısına yönelinmiş
ve bu kapıyı kapatan polis, 41 öğrenciyi göz altına
almıştır. Üst katlara çıkılmış ve polis anfilere
gaz bombası atacak kadar azgınlaşmıştır. Gaz bombalarından
ve adını daha bilmediğimiz çeşitli gazlardan etkilenen
öğrenciler ve öğretim üyeleri ertesi gün yapılan
anfi konuşmalarında polisin müdahalesine tepki
göstermiştir.
14 Aralık günü gözaltına alınanlara destek amacıyla
Sultanahmet Adliyesi önünde yapılan basın açıklamasının
ardından polis yine gerçek yüzünü göstermiş, olay
günü eylemde yer aldığı belirlenen 28 öğrenciyi
gözaltına almak istemiş, bunun üzerine polise
direnen 148 öğrenci gözaltına alınmıştır. Gözaltına
alınan ve aralarında bir okurumuzun da bulunduğu
16 öğrencinin hukuksuz bir biçimde ifadesi alınmış
ve ilk gözaltına alınanlarla birlikte yedisi devrimci
öğrenci olmak üzere, bir faşist “göstermelik olarak”
tutuklanmıştır.
Bu süreçte devrimci öğrenciler arasında da önemli
diyebileceğimiz adımlar da atılmıştır. Aralarında
Sosyalist Barikat, SGD, DPG, YDG ve Gençlik Derneklileri’nde
bulunduğu daha sonra Kaldıraç’ında desteklediği
bileşen sürecin aşılması doğrultusunda olumlu
adımlar atmıştır. Polisin okula saldırısının kendini
belli ettiği süreçte faşistlere ve onları fakülteye
sokan polislere fiili müdahale kararı alan bileşen
birleşik-kitlesel-militan öğrenci hareket yaratma
doğrultusunda önemli bir adım atmıştır.
Okula yapılan saldırı meşruluğumuzu daha da perçinlemiş
ve siyasi alanımızı daraltmak bi yana genişletmiştir.
Atılan gaz bombalarından ve okula satırlı, bıçaklı
giren faşistlerden birçok öğrenci rahatsız olmuştur.
Yapılan anfi konuşmalarında öğrencilerin gösterdiği
tutum bunun kanıtı olmuştur. Bu durumun politik
bir araç haline getirilmesi de devrimci öğrencilerin
üzerine düşmektedir. İstanbul Üniversitesi’ne
yapılan saldırı okuldaki ve özellikle de Edebiyat
Fakültesi’ndeki devrimci iradeyi kırmak ve öğrenci
yığınlarını devrimcilerden uzaklaştırmak adına
yapılmıştır. 76 öğrenciye de soruşturma açılmıştır
ve daha çok kişiye soruşturma açılması gündemdedir.
Ayrıca geçen sene trafik kazasında ölen Meltem
Aydın adlı öğrenciye de soruşturma açılmıştır.
Faşist saldırılardan dolayı aksayan çalışmalar
daha canlı ve daha istekli bir biçimde devam etmektedir.
Ve İstanbul Üniversitesi’nde mücadelenin daha
da keskinleşeceğini süreç gösterecektir.