HER YER FİLİSTİN,
HEPİMİZ FİLİSTİNLİYİZ
29
Ağustos Pazar günü Halk Kültür Merkezleri, İsrail'in
dayatmalarına karşı açlık grevi yapan Filistinli
tutsaklarla dayanışma eylemi yaparak İsrail'i
protesto etti. İsrail İstanbul Başkonsolosluğu
önünde yapılan eylem saat 13.00'te başladı. Yapılan
basın açıklamasında 1500 filistinli tutuklunun
açlık grevine başladığını, İsrail'in tutsaklara
karşı hak gasplarını yoğunlaştırdığını söylendi.
Ayrıca, Halk Kültür Merkezleri olarak direnen
Filistin halkının yanında olduklarını ve Filistinli
tutsakları selamladıklarını belirttiler. 50'den
fazla kişinin biraraya geldiği eylemde "Katil
İsrail, Filistin'den Defol", "Her Yer
Filistin, Hepimiz Filistinliyiz", "Kahrolsun
Emperyalizm", "Yaşasın Ortadoğu Devrimci
Çemberi" sloganları atıldı.
ÇKM’DEN
FİLİSTİNLİ TUTSAKLARA
DESTEK EYLEMİ
18 Eylül Cuma günü ÇKM İsrail siyonizminin Filistin
halkına ve Filistinli tutsaklara uygulamış olduğu
faşist baskı ve saldırıları protesto etmek için
İnönü Parkı'nda basın açıklaması yaptı.
ABD emperyalizminin Ortadoğu halklarına karşı
uygulamış olduğu saldırgan faşist politikalar
dünya kamuoyu tarafından bilinmektedir. Özellikle
Ebu Garib Cezaevi'nde uygulamış olduğu insan onurunu
hiçe sayan baskı ve işkenceler de biliniyor. ÇKM
basın açıklamasında tüm bunları protesto ettiği
gibi, ülkemiz cezaevlerinde uygulanan tecrit ve
işkencelere de dikkat çekmiştir. Gerek ABD emperyalizmi
gerekse de İsrail siyonizminin Ortadoğu ve Filistin'de
uygulamaya çalıştığı saldırgan faşist politikalara
sessiz ve duyarsız kalmayacağını da belirtmiştir.
Irak ve Filistin'de uygulanan bu insanlık dışı
uygulamalara karşı kamuoyunu duyarlı olmaya çağıracağını
ve bu tür eylemlerinin devam edeceğini de belirtmiştir.
40 kişinin katılımıyla gerçekleşen basın açıklaması,
"Direnen Filistin Halkı Kazanacak",
"Ortadoğu ABD'ye Mezar Olacak", "Yaşasın
Halkların Kardeşliği", "Yaşasın Ortadoğu
Devrimci Çemberi" vb sloganlar eşliğinde
sona erdirildi.
IRAKTA iŞGALE HAYIR KOORDİNASYONU’NDAN
“OPERASYONLAR
DURDURULSUN” EYLEMİ...
21 Ağustos Cumartesi günü Taksim'de biraraya
gelen Kadına Yönelik Şiddete Karşı Platform üyesi
kadınlar ile Irak'ta İşgale Hayır Koordinasyonu
üyeleri, ABD'nin Irak işgalini ve son dönemlerde
Kürdistan'da yaşanan gerilla cesetlerine yapılan
işkenceleri protesto etti. Öğle saatlerinde başlayan
eylemlerde Kürtçe ve Türkçe olarak hazırlanan
basın açıklamaları okunarak "Operasyonlar
Durdurulsun", "Kadınlar Savaş İstemiyor",
"Biji Bıratiya Gelan" sloganları atıldı.
IRAK’TA İŞGALE HAYIR KOORDİNASYONU’NDAN
FİLİSTİN’E DESTEK
30
Ağustos Pazartesi günü, içinde Halk Kültür Merkezlerinin
de bulunduğu Irak'ta İşgale Hayır Koordinasyonu
Galatasaray Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.
Eylemde koordinasyon üyeleri açlık grevi yapan
Filistinli tutsaklara destek verirken, Necef'teki
katliam amaçlı saldırıları protesto eti.
"Necef ve Filistin'de Direnenler Kardeşlerimizdir'
pankartı açan koordinasyon üyeleri ABD ve İsrail'i
protesto eden "Irak'ta İşgale Hayır",
"Katil ABD Ortadoğu'dan Defol", "Yaşasın
Halkların Kardeşliği" vb. yazılı dövizler
taşıdı. Okunan basın açıklamasında Filistin’li
tutsaklara destek verilirken, İsrail'in Amerika'nın
cezaevi politikasıyla aynı çizgiyi izlediği belirtildi.
Ayrıca Necef'teki Amerika'nın yoketme amaçlı saldırıları
da protesto edilerek direnişin süreceği belirtildi.
YENİ İNFAZ TASARISINA HAYIR!
28
Ağustos Cumartesi günü, Irak'ta İşgale Hayır Koordinasyonu
üyeleri, Sultanahmet Meydanı'nda toplanarak Ceza
ve Tedbirlerin İnfaz Hakkındaki Kanun Tasarısı'nı
protesto eden bir basın açıklaması yaptı. Halk
Kültür Merkezleri çalışanlarının da destek verdiği
eylemde çıkarılması düşünülen yasanın getireceği
hak ihlalleri protesto edildi. Bu yasayla cezaevlerinde
tutuklulara yapılan saldırıların kanunlaştırılması
ve kazanılmış hakların gasp edilmesinin amaçlandığı
belirtildi. Açıklamanın sonunda çıkarılması düşünülen
tasarının geri çekilmesi, cezaevlerindeki tecrit
uygulamalarından vazgeçilip, ölümlerin durdurulması
istendi. Eylemde "Tecrit Kaldırılsın, Ölümler
Durdurulsun", "İçerde, Dışarda Hücreleri
Parçala" sloganları atıldı.
İNSAN ZİNCİRİNE POLİS MÜDAHALESİ
1
Eylül Dünya Barış Günü'nde Taksim'de yapılmak
istenen Barış zincirine polis izin vermedi. 1
Eylül akşamı Taksim Tünel'de bir araya gelen Barış
Platformu üyeleri insan zinciri oluşturdu. HKM
üyelerinin de katıldığı insan zinciri Beyoğlu
İş Merkezi önünde polis tarafından durduruldu.
Taksim'e yürümek istediğini belirten Barış Platformu
üyelerine polis izin vermedi. Daha sonra tertip
komitesi bir açıklama yaparak, eylemin bitirildiğini
ve 5 Eylül günü Kazlıçeşme'de yapılacak şenliğe
katılım çağrısını yaptı. Açıklamadan sonra sloganlarla
dağılan gruba polis gaz bombalarıyla saldırdı.
AKDERE ÇORAP FABRİKASINDA
DİRENİŞ
İstanbul
Yenibosna’daki Akdere Çorap Fabrikası’ndan atılan
işçiler hakları için direniyorlar.
İşyerlerindeki hak gasplarını ve sorunları dile
getirdikleri için geçtiğimiz günlerde patron tarafından
tehdit edilen ve işten atılan Akdere işçileri,
22 Eylül 2004 Çarşamba günü fabrikanın önünde
bir basın açıklaması yaptılar.
Akdere işçileri, açıklamalarında fabrikada insanların
köle gibi ve çok ucuza çalıştırıldığını belirttiler.
“Günde 12 saat yani haftada 60 saat çalışıyoruz”
diyen işçiler, kendilerine zorunlu olarak 4 saat
mesai yaptırıldığını, altı ayda bir olması gereken
zammın iki yılda bir yapılmaya başlandığını, ayrıca
mesailer ve aylıkların bir aydır ödenmediğini
ifade ettiler. İşyerinde resmi tatillerde zorunlu
çalışma ve normal gün tarifesi uygulandığını vurgulayan
işçiler, “maaşların asgari ücretin altında, yemekler
yenecek gibi değil, verilen yemeklerden dolayı
işçilerin bir çoğu zehirleniyor” dediler. Akdere
işçileri, zehirlenme olayının açığa çıkmaması
için işten atılmakla tehdit edildiklerini, ayrıca
SSK’dan başka sosyal güvencesi olmayan işçilere
işe başlarken sahte sözleşmeler imzalatıldığını
belirttiler.
Bütün koşullar karşısında haklarını aramak istediklerinde
ve insana yakışır çalışma koşulları talep ettiklerinde
ise tazminatsız olarak işten atıldıklarını belirten
işçiler, bu durumu duyurmak için basın açıklaması
yaptıklarında ise patronun şikayeti üzerine gözaltına
alındıklarını bildirdiler.
Basın açıklamasından sonra “Yaşasın Onurlu Mücadelemiz”,
“Direne Direne Kazanacağız” “Kurtuluş Yok Tek
Başımıza Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz” sloganları
atıldı. Akdere İşçileri haklarını alana kadar
eylemlerine devam edeceklerini belirttiler.
AKDERE’DE YENİDEN İŞBAŞI
Bu arada, dergimiz yayına hazırlanırken mail
kutumuzda Akdere işçilerinden mesaj vardı.
“Cumartesi gününe kadar yapılan görüşmelerde
işveren ile bir anlaşmaya varılamadı bunun
üzerine işçiler haklarını yasal zemine de
taşımak için iş mahkemesine basvurdular. Sadece
patron tarafından işçilerin 17 günlük ücretleri
ödendi ve bu hafta işçilerden 23 tanesi bir
fabrikada diğer 3 tanesi ise başka bir fabrikada
iş başı yaptılar.” Akdere işçilerine onurlu
mücadelelerinde başarılar diliyoruz. |
DİDAR ABLA'YI ANDIK
1
Eylül 2004 tarihinde Didar Şensoy, Feriköy Mezarlığı’ndaki
mezarı başında Halk Kültür Merkezleri tarafından
anıldı. Anma “Didar Abla Yaşıyor, Yaşayacak” pankartı
altında, saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşundan
sonra Didar Abla’yı anlatan metin okundu. O dönemi
Didar Abla ile birlikte yaşamış olan Gülşah Ana
bir konuşma yaptı. Türküler söylenip, şiirler
okundu ve “Didar Abla Yaşıyor, Yaşayacak”, “Kahrolsun
Faşizm, Yaşasın Mücadelemiz”, “Zindanlar Yıkılsın,
Tutsaklara Özgürlük”, “Yaşasın Devrimci Kurtuluş
Mücadelemiz” sloganları atıldı. Anma alkışlarla
bitirildi.
ORTADOĞU'DAKİ İŞGALE PROTESTO
Irak'ta İşgale Hayır Koordinasyonu, İsrail Konsolosluğu
önünde düzenlediği eylemle, Irak ve Filistin'deki
işgali protesto etti. Aralarında Halk Kültür Merkezleri’nin
de bulunduğu Koordinasyon bileşenleri, 25 Eylül
2004 günü saat 11.30'da Levent metro durağında
buluşarak sloganlarla İsrail Konsolosluğu'nun
önüne yürüdü. Konsolosluğun önünde Koordinasyon
adına konuşan Figen Yüksektaş, AKP'nin "savaş
uçaklarının modernizasyonu" anlaşmaları ile
halkların katliamına destek verdiğini söyleyerek,
Türkiye egemenlerinin ABD ve İsrail'le yaptıkları
stratejik işbirliğinden vazgeçmelerini istedi.
Yüksektaş "AKP, Ortadoğu'daki işgal ortamından
faydalanarak Kürt sorununu, Kürt halkının sindirilip
yok edilmesi şeklinde çözmeye çalışıyor. Oysa
Kürt sorunu Kürt halkının haklı talepleri doğrultusunda
çözülmelidir" dedi. Şair Ruhan Mavruk şiir
okuyarak, Grup Vardiya, Grup Yürüyüş ve Grup Yorum
da birer şarkı söyleyerek eyleme destek verdi.
AĞUSTOS-EYÜL
ÇKM ETKİNLİKLERİ
|
l ÇKM bünyesinde
Temmuz-Ağustos ve Eylül şehitlerini anma etkinliği
yapılmıştır. Anma etkinliği metnin okunması ve
marşların söylenmesi ile devam etmiştir. Etkinliğin
sonunda şehitler ve 80 öncesinin devrimci mücadelesi
üzerine söyleşi yapılmıştır.
l 5 Eylül günü "Dünya
Barış Günü" mitingine ÇKM, "Halk Kültür
Merkezleri" imzalı "Yaşasın Halkların
Kardeşliği" pankartı ile katılmıştır. Mitingte
kendi sloganlarını atmıştır. Bu mitinge 2500 kişinin
katılımı olmuştur.
l
Cezaevlerinde uygulanan tecrit ve baskılarla "Ceza
ve İnfaz Yasa Tasarısı"nı protesto eden demokratik
kitle örgütleri bir aylık bir eylem programı çıkardı.
Eylem programı Adana İHD Şubesi Cezaevi Komisyonu
tarafından organize edildi. Cezaevi Komisyonu'nda
yeralan kurumlar (İHD, Sosyalist Barikat, Alınteri,
ESP, DHP, TUHAY-DER) 23 Ağustos tarihinde eylemlerini
yasaya karşı imza kampanyası ile başlattı. 27
Ağustos günü İHD önünden AKP il binasına kadar
yürünerek orada basın açıklaması yapıldı. Basın
açıklamasında yeni yasanın getirmiş olduğu, tek
tip elbise ve zorla çalıştırma gibi uygulamalara
dikkat çekildi. "Siyasi Tutsaklar Onurumuzdur",
"İçerde Dışarıda Hücreleri Parçala"
sloganları eşliğinde eylem bitirildi.
l 2 Eylül günü Adana
Kürkçüler Cezaevi önünde yeni yasaya yönelik basın
açıklaması yapıldı ve aynı gün üçer günlük açlık
grevine başlanacağı kamuoyuna duyuruldu. Açlık
grevi İHD binasında sürdürülerek 7 Eylül günü
bir basın açıklaması ile sonlandı.
l 21 Eylül günü
Merkez Postane önünde basın açıklaması yapılarak
toplanan imzalar Adalet Bakanlığı'na gönderildi.
l 26 Eylül günü
Ulucanlar Cezaevi Katliamı'nın yıldönümü nedeniyle
İnönü Parkı'nda 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.
Eylemde Ulucanlar şehitlerinin resimleri taşındı.
l Yine 24 Ekim günü
"Ceza ve İnfaz Yasa Tasarısı" üzerine
bir panel düzenlenecektir. Önümüzdeki süreçte
de bu eylemlilikler sürecektir.
ADANA'DA NATO PROTESTOSU
Adana'da,
Sosyalist Barikat ve ÇKM'nin de içinde yeraldığı
sendikalar, partiler, sosyalist basın, İHD'nin
oluşturduğu emperyalist işgal ve NATO karşıtı
platform, Mayıs-Haziran aylarında bir dizi eylem
gerçekleştirdi.
u Platformun ilk
eylemi 22 Mayıs Cumartesi günü saat 13.00'da İnönü
Parkı'nda 300 kişinin katılımıyla gerçekleşen
Filistin ve Irak'taki katliamları protesto etmek
için basın açıklaması ve 5 dakikalık oturma eylemi
oldu.
u 26 Mayıs tarihinde
NATO'ya karşı imza kampanyası başlatılarak çarşı
merkezinde bir hafta süreyle ajitasyon ve propaganda
çalışmalarıyla imza toplandı. İmza standına ilgi
oldukça iyiydi.
u 29 Mayıs Cumartesi
günü saat 12.30'da NATO zirvesini protesto etmek
amaçlı İnönü Parkı'nda toplanan 250 kişi, sloganlar
eşliğinde AKP binası önüne doğru yürüdü. AKP binası
önüne gelindiğinde bir süre daha slogan atıldı
ve basın açıklamasıyla eylem bitirildi.
u 6 Haziran Pazar
günü saat 18.00'de Mimar Sinan Açık Hava Tiyatrosu'nda
işgal ve NATO'ya karşı Ortadoğu halklarıyla dayanışma
gecesi düzenlendi. Gecede platformun tüm bileşenleri
kendi pankartları ve flamalarıyla katılarak geceye
renklilik kattılar. Coşku ve sloganların sürekli
atılması gündemdeki NATO'ya karşı duyarlılığı
yansıtıyordu. Gecede Grup Yol, Grup Vardiya’nın
ardından, dia gösterimi ve Grup Munzur'un şarkılarıyla
gece son buldu.
TECRİTE KARŞI İHD ETKİNLİKLERİ
Sosyalist Barikat, Devrimci Demokrasi, Alınteri,
ESP, Tuhay-Der’den oluşan Adana İHD Cezaevi Komisyonu,
tecriti daha da ağırlaştırma amacıyla hazırlanan
yeni ceza infaz yasasına karşı bir dizi eylem
gerçekleştirdi.
İHD'nin merkezi olarak başlattığı "bir tuğla
da sen sök" kampanyasına bağlı olarak Adana'da
İHD cezaevi komisyonu etkinlikleri ve eylemlilikleri
şunlardır;
u 2 Haziran 2004
Çarşamba günü 12.30'da PTT önünde sloganlarla
başlayan eylem, basın açıklaması ve bütün milletvekillerine
gönderilen mektuplarla bitti.
u 6 Haziran Pazar
günü saat 12.30'da Teksif toplantı salonunda konuyla
ilgili bir panel düzenlerdi. Eski Milletvekili
Mehmet Bekaroğlu, Adana Barosu Av. Mustafa Çinkılıç,
İHD MYK üyesi Hasan Coşar, İHD Eski yönetisici
Erbesit Özdemir, TUHAD-FED Genel Başkanı Nursel
Aydoğan’ın katıldığı panel slayt gösterimi ile
başlayarak konuşmacılarla devam etti.
ADANA'DA YARGISIZ İNFAZ
Son
aylarda Yurtsever Gençliğe yönelik saldırılardan
bir tanesi de 28 Mayıs'ta Adana'da yaşandı. Sokak
ortasında polisler tarafından infaz edilen Şiar
Perinçek'in cenazesi 3 Haziran Perşembe günü saat
19.00'da ailesi ve yurtsever çevrelerce Adli Tıp
Kurumu'ndan alınıp katledildiği yere "Katil
Devlet Hesap Verecek!", "Şehit Namırın",
"Devrim Şehitleri Ölümsüzdür" sloganları
atılarak getirildi. Buradan da cenazesi memleketi
Diyarbakır'a götürüldü. O sırada 200 kişilik kitle
infazın gerçekleştirildiği yere yakın civarda
olan İHD binasına doğru yürüdü ve İHD binasına
girerken polis kitleye saldırdı. Kitle ile polis
arasında gerginlik yaşanırken 3 kişi gözaltına
alındı, biri tutuklanırken, ikisi tutuksuz yargılanmak
üzere serbest bırakıldı.
Olayla ilgili olarak yayınlanan İHD Adana Şubesi
açıklamasında özetle şöyle denildi: “28 Mayıs
2004 Cuma günü yaklaşık saat 14.45 civarında duyduğumuz
gürültü ve silah sesleriyle kimilerimiz pencereye,
kimilerimiz de olay yerine koştuk. D 400 kara
yolu Türk Kuşu kavşağında Abdurahim Gizer İlk
okulunun duvarının yanındaki gazete büfesinin
yanında tam da İnsan Hakları Derneğinin karşısında
kalabalığın en yoğun olduğu bir saatte halkın
güvenliği dahi hiçe sayılarak pervasızca sağ sola
ateş edenleri gördük. (...)
(...)
Olaydan sonra derneğimize gelen ismini vermek
istemeyen bir görgü tanığı olaya başından sonuna
kadar tanık olduğunu ifade etti. Görgü tanığının
anlatımı aynen şöyle: Ben o esnada ilk okulunun
duvannın dibindeki bankette oturuyordum. Kırmızı
bir mobilet'in üzerinde D 400 kara yolundan Mersin
istikametine doğru gidiyorlardı. O sırada onlan
takip eden kurşuni renkli VOLSVOGEN bir araba
mobilete yaklaşarak hızla kapıyı açıp motora çarptırdı.
Motorun üstündekiler yere düştü birisi kalkıp
kaçmaya başladı. Diğeri ise yerde yatıyordu, (daha
sonra polis olduklarını öğrendiğim) VOLSVOGEN
marka araçtan hızla inen uzun boylu zayıf gri
tişört siya renkli kot pantolonlu genç birisi
yerde yatan şahsın sırtına basarak beline iki
el ateş etti. Daha sonra da boş kovardan toplayıp
cebine koydu. Kaçan kişiyi kovalayanlar ise kısa
bir süre içerisinde yakalayıp arabaya bindirerek
hızla olay yerinden uzaklaştılar. Yaralı da yaklaşık
bir 20 dakika bekletildikten sonra ambulans getirtilerek
götürüldüğünü belirtti. Görgü tanığı ve bizlerin
de şahit olduğu olayın yargısız bir infaz girişimi
olduğunu anlamaktayız.
(...) Şahsın Adana Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak
... ameliyatı yapıldıktan sonra yoğun bakımda
kalması gerekirken, kalp ve göğüs servisine götürülerek
ve bizlerin gördüğü serviste doktor ve hemşirelerin
görevini de polisler yürütüyordu. O serviste yaralı
ile ilgili bilgileri almak için doktorla görüşme
talebimize doktorun olmadığını hemşirenin ise
görüşmek istemediğini belirtiler. Tüm bu gördüklerimiz
sokakta yarım kalan infazın [hastanede tamamlandığını]
gösteriyor. Ve 30 Mayıs 2004 Pazar günü saat 16.00
civarında yaralı yaşamını yitirdi.”
KALAN
(DERSİM) HALK KÜLTÜR MERKEZİ'NDE MAYIS-HAZİRAN
ŞEHİTLERİ ANILDI
|
Coşkulu
geçen 1 Mayıs mitinginin ardından, mayıs ayını
çeşitli söyleşi, piknik ve geziyle tamamlayan
Halk Kültür Merkezi'mizde; Haziran ayına "şehitlerimizi
anarak" başladık. Sosyalist Barikat Dersim
Temsilciliği ile birlikte gerçekleştirilen ve
"ulusal bağımsızlık, devrim ve sosyalizm
mücadelesi"nde şehit düşenlerin anıldığı
iki etkinlik yapıldı.
1 Haziran 2004 tarihinde gerçekleştirilen ilk
etkinlikte;
u 6 Mayıs 1972'de
darağaçlarında katledilen THKO önderleri Deniz
Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan,
u 18 Mayıs 1973'te
Diyarbakır zindanında işkenceyle katledilen TKP/ML
kurucusu ve önderi İbrahim Kaypakkaya,
u 18 Mayıs 1982'de
Diyarbakır zindanında bedenini ateşe vererek şehit
düşen Eşref Anyık, Mahmut Zengin, Necmi Öner ve
Ferhat Kurtay,
u
31 Mayıs 1972'de, Nurhaklarda katledilen THKO
önder ve savaşçıları Sinan Cemgil, Kadir Manga
ve Alpaslan Özdoğan,
u1 Haziran 1971'de,
İstanbul/Maltepe'de katledilen THKP-C yöneticilerinden
Hüseyin Cevahir yoldaş anıldı.
7 Haziran 2004 tarihinde gerçekleştirilen ikinci
etkinlikte;
u 6 Haziran 1981'de
İstanbul'da katledilen Atilla Ermutlu, Tamer Arda,
Doğan Özzümrüt ve Ercan Yurtbilir,
u 25 Haziran 1981'de
darağaçlarında katledilen Ahmet Saner ve Kadir
Tandoğan, çatışmada şehit düşen Hakkı Kolgu yoldaşlar
anıldı.
Kültür Merkezimizde gerçekleştirilen bu iki anmada;
öncelikle saygı duruşunda bulunuldu ve hazırlanılan
metinler okundu. Ayrıca, söyleşiler yapıldı, türküler/marşlar
söylendi ve halaylar çekilerek, mücadele kararlığımız
ifade edildi. Özellikle gençlerin katıldığı bu
anma toplantılarında, coşkumuz görülmeye değerdi...
Kartal-Maltepe
Halk Kültür Merkezi Girişimi’nin
Dostluk-Dayanışma Yemeği Yapıldı
MALTEPE’DE UMUT DOLU BİR BAŞLANGIÇ
|
Kartal/Maltepe
Halk Kültür Merkezi Girişimi, 30 Eylül 2004 tarihinde,
Maltepe'de Güven düğün solonunda Dostluk ve Dayanışma
Yemeği düzenledi.
Henüz girişim aşamasında olan K/MHKM'nin düzenlemiş
olduğu etkinliğe yoğun ilginin olması dikkat çekti.
6 Haziran şehitlerimizden Atilla Ermutlu’nun annesi
ve ailesinin, Ümraniye zindanında şehit düşen
Alp Ata Akçayöz yoldaşın annesi ve ailesinin de
katıldığı etkinlik, Neriman Ölmez'in açılış konuşmasıyla
başladı. Emperyalist sistemin dayattığı yoz kültüre
karşı alternatif bir devrimci kültürün geliştirilmesinin
önemini vurgulayan Ölmez, Kartal-Maltepe HKM girişiminin
yola çıktığını ve artık durmaksızın ilerleyeceğini
ifade etti. Açılış konuşmasından sonra HKM’lerin
etkinlikleriyle devam eden yemekte Esenler Kültür
Merkezi, Kağıthane Halk Kültür Merkezi, Çukurova
Kültür Merkezi, Kalan/Dersim Halk Kültür Merkezi,
Avcılar Halk Kültür Merkezi Girişimi , Sosyalist
Barikat Dergisi, Emekçi Hareket Partisi, Direniş
Dergisi ve SODAP'ın göndermiş olduğu destek mesajları
okundu.
Yemekte sahne alan ve dayanışmanın iyi bir örneğini
gösteren Baran ve Arkadaşları ile Deniz ve İlhan,
türküleriyle davetlileri coştururken Esenler Kültür
Merkezi Halk Oyunları ekibi de etkinliğe ayrı
bir renk kattı. Halaylarla devam eden etkinlikte,
Halk Kültür Merkezi emekçilerinden Satı Sarıyar
ve Bülent Çatalkaya da sahne aldı.
Çok sayıda sendika ve demokratik kitle örgütü
temsilcisinin de katıldığı gecede, Halk Kültür
Merkezleri dönem sözcüsü Ümit Efe'nin yaptığı
konuşma ilgiyle dinlendi. Ayrıca Esenler Kültür
Merkezi şiir grubundan bir arkadaşın ve Ümit Efe'nin
sahnede okuduğu şiirler de ilgiyle dinlendi. Davul
ve zurna eşliğinde çekilen halaylardan sonra EKM
müdürü Cavit Akbulut'un konuşmasıyla etkinlik
sona erdi.
ŞARON'UN
UTANÇ DUVARI ALMANYA'DA PROTESTO EDİLDİ
|
25 Eylül’de Almanya’nın Berlin, Hamburg, Magdeburg,
Hannover, Stutgart ve Köln kentlerinde yapilan
eylemlerle, Filistin’de inşa edilen duvar ve Irak’ın
işgali protesto edildi. Eylem, çeşitli halkların
oluşturduğu bileşenle emperyalizme karşı, enternasyonal
dayanışmanin iyi bir örnegiydi. Organizasyon,
Filistinliler, Alman solundan çeşitli gruplar,
Türkiye’den Tüday, Ekim, İşçi Köylü, Devrimci
Demokrasi ve Sosyalist Barikat, Filistinli Islamci
gruplar, israilli savas karşıtları tarafindan
gerceklestirildi. Sosyalist Barikat Köln’deki
eyleme, “Siyonist Duvara, Emperyalist İşgale Hayir”
pankartıyla katıldı. Eylemde Türkiyeli kurumları
temsilen ortak bir bildiri okundu. Bildiride;
duvarin Filistin topraklarını parçaladığı halkların
bir arada kardeşçe yasama koşullarını tümden yok
ettigi, duvarın siyonist işgalin devamı olduğu
vurgulanırken, antisemitizm yanlışlığı ve enternasyonal
dayanışmaya dikkat çekildi. Köln’de yaklaşık 500
kişinin katıldığı eylemde kendilerini anti-faşist
olarak ifade eden 50 kişilik bir grubun provakasyon
çabaları dikkat çekiciydi. Yürüyüş güzergahı üzerinde,
Amerikan ve İsrail bayraklarının yanı sıra “anti-semitizme
ve faşizme karşı” yazılı pankartla bekleyen grup,
sloganlarla protesto edildi. “Halkların katliam
merkezi Amerika”, “Faşist Şaron”, “Filistin’e
Özgürlük, Yaşasın İntifada” sloganları haykırıldı.
Provakasyon, egemenlerin kavramları çarpıtmasının
ve gerçekliği tersyüz etmesinin ilginç bir örneğiydi.
Kendilerini sol ve antifaşist olarak adlandıranların
Amerika ve İsrail bayrakları taşıması ve Köln
Amerikan Dostluk Derneği’ni korumaya almaları
şaşırtıcıydı. Filistin’deki İslami grupların,
sivil halka zarar veren eylemleri öne çıkartılarak,
siyonizmin uygulamış olduğu terör meşrulaştırılmaya
çalışılıyor. Bu provakasyonun zemin bulmasında
Alman devletinin payını unutmamak gerekir. Eylem
ileriye yönelik halkların ortak mücadele zeminini
pekiştirmenin ve birbirimize yakınlaşmanın küçük
bir adımı oldu.
Yaşasın Halkların Kardeşliği
Yaşasın Enternasyonal Dayanışma
Yaşasın Ortadoğu Devrimci Çemberi
Kahrolsun ABD Emperyalizmi ve İsrail Siyonizmi
KÖLN SOSYALİST BARİKAT
|