HALK KÜLTÜR MERKEZLERİ SARAÇHANE'DEYDİ
NATO Zirvesi öncesinde, alan konusunda yaşanan bütün belirsizliklere ve karmaşaya rağmen devrimci sosyalistler bir kampanyanın ardından Saraçhane kutlamalarında yerlerini aldılar. Sabah saatlerinde Aksaray yönünden sloganlarla Saraçhane’ye doğru yürüyen Halk Kültür Merkezleri korteji, alanda konumlandıktan sonra da disiplin ve canlılık içindeydi.
Sendikacıların uzun süren pazarlıklarından sonra yürüyüşün yönü Beyazıt yerine Yenikapı’ya döndüğünde HKM korteji, Haşim İşcan altgeçidi üzerinden harekete geçti ve devrimci sloganlarla eyleme katıldı.
Bu yılki gösteriler için uzun süredir hazırlık yapan oldukça kalabalık bir kortejle mitinge katılmak isteyen Halk Kültür Merkezleri, Nisan’ın son haftalarında yaratılan olumsuz atmosferin sıkıntısını birçok başka yapı gibi yaşadı. Son güne kadar alanın belli olmaması ve mahallelerde, her yerde yayılan “olaylı 1 Mayıs” dedikoduları, katılımı büyük ölçüde düşürdü. Buna karşın, yıllardır ilk kez kentin en merkezi yerlerinden birinde yürüyüş yapmak devrimci sosyalist kortej açısından coşku vericiydi.
Sık sık marşların söylendiği yürüyüş boyunca bu coşku devam etti. Ve devrimci sosyalistler alandan gelecek yıla aktarılacak olan deneyimlerle ayrıldılar.

ADANA'DA 1 MAYIS

İşçi sınıfının, "Birlik-Mücadele-Dayanışma Günü" olan 1Mayıs, tüm dünyada olduğu gibi ülke-mizde de, yetersiz bir katılımla olsa da alanlara çıkılarak kutlanmıştır. Bu yıl da yine devletin kolluk güçleri tarafından kitlelere Adana, İzmir ve Diyarbakır’da saldırılar gerçekleştirildi. Örneğin Adana'da, Halkevi'nin kortejine sudan bir bahane ile saldırılmıştır. Olay sırasında dolayısıyla karşılıklı bir arbede yaşanmış ve bir polis bir de gösterici yaralanmıştır.
Olaylar üzerine gözaltına alınanlar olmuştur. Biz, ÇKM ve Sosyalist Barikat çalışanları olarak, 1 Mayıs öncesinde bu tür olaylar çıktığında nasıl davranmamız gerektiğini önceden konuşmuştuk ve buna uygun davrandık. Gözaltına alınanların bırakılması için tüm diğer kurumlarla birlikte oturma eylemi yaptık. Sonuçta, gözaltına alınan arkadaşlar serbest bırakılmıştır. Bunun üzerine yürüyüş tekrar devam etmiştir. Polisin bu saldırısından sonra kitlede var olan coşku daha da kabardı ve miting alanına kadar bu durum devam etti. Bu yıl Adana'da 1 Mayıs kutlamaları geçen yıla göre daha kitleseldi, 8-10 bin kişilik bir kitle vardı.
Bu yıl ÇKM ve Sosyalist Barikat olarak 1 Mayıs’a coşkulu ve disiplinli bir katılım gerçekleştirildi.
Bu coşku ve motivasyonu önümüzdeki günlere ve aylara da taşıyacağız.
YAŞASIN İŞÇİ SINIFININ ENTERNASYONAL BİRLİĞİ!
ONURLU VE ÖZGÜR BİR GELECEK İÇİN TEK YOL DEVRİMCİ KURTULUŞ!

1 MAYIS'TA DERSİM

İşsizliğe ve Yoksulluğa Karşı Onurlu ve Özgür Bir Gelecek İçin,
Halkların Birleşik Devrimci Savaşını Örmek İçin Devrimci Kurtuluş İçin
1 Mayıs'a!
Şiarıyla 1 Mayıs'a hazırlanmanın heyecanını yaşayarak çalışmalarımıza başladık. Kent merkezinde, mahalle-lerde. yol boylarında ve köylerde afiş ve pullamalar yapıldı, bildiriler dağıtıldı. Ajitasyon ve propaganda çalışmalarıyla bütün emekçileri, ezilenleri, mülksüzler 1 Mayıs'ta alanlara çağrıldı.
Bu çalışmalar 15, 20’şer kişilik gruplar halinde yapıldı, 1 Mayıs gecesine kadar çalışmalar devam etti. 1 Mayıs günü saat 10:30 'da Cumhuriyet meydanın da toplanıldı. Miting alanına girilmesi için kortejler oluşturuldu. Bizler de kendi pankartlarımızla kortejde yerimizi aldık. Miting alanına yürüyerek gidildi.
Alana gidilinceye kadar sloganlar haykırıldı. Yaşasın 1 Mayıs, Biji Yek Gulan, Bımre Koleti Biji Azadi, Kahrolsun Sömürgecilik, Yaşasın Halkların Kardeşliği, Mahir Hüseyin Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş, Tek Yol Devrim ve sık sık Yaşasın Devrimci Kurtuluş Kavgamız Sloganları eşliğinde miting alanına girildi.
KALAN (DERSİM) HALK KÜLTÜR MERKEZİ VE SOSYALİST BARİKAT Pankartları altında yürüdük. Kortejimizde canlılık ve heyecan doruktaydı.
Genelde mitinge katılım çok düşüktü yaklaşık olarak 700, 800 kişi vardı. Konuşmalarla devam eden miting konserle son buldu. Bu yılki 1 Mayıs duyarsızlığın ve ilgisizliğin gölgesinde geçti.
YAŞASIN l MAYIS !
BİJİ YEK GULAN!
YAŞASIN DEVRİMCİ KURTULUŞ KAVGAMIZ!
YAŞASIN DEVRİM YAŞASIN SOSYALİZM!
YAŞASIN ORTADOĞU DEVRİMCİ ÇEMBERİ!
YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ!

ANTALYA'DA 1 MAYIS

İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs'ta Antalya da saat 12:30 da Çallı Kavşağı'nda toplanılarak Pazartesi Pazarına kadar yüründü. Yürüyüş kolunda kortejimiz coşkusu ve disipliniyle göz doldurdu. Alanda bol bol devrimci sosyalizmin şiarı, "Yaşasın Devrimci Kurtuluş! Yaşasın Sosyalizm!! , Ya Özgür Vatan Ya Ölüm!! , Yaşasın Devrimci Sosyalist Yenilenme, Kızıldere Maltepe Zafer Direnişte, Katil Oligarşi Yeneceğiz Seni!" vb. sloganlar haykırıldı. 28 Haziran’da İstanbul'da yapılacak olan NATO zirvesine karşı sloganlarımızla "Tek Yumruk Tek Barikat" olma çağrısı yapıldı. Geçen senelere göre genel katılım azdı. DİSK, KESK, Eğitim-Sen, SES, Emep, SDP, BAGEH, DGH, HÖC, Özgür Gençlik de alandaydı. Devrimci çevrelerin katılımı geçmiş senelere göre daha iyiydi.

AVRUPA'DA 1 MAYIS

Geçen yıllarda olduğu gibi bu yılda 1 Mayıs Avrupa’da yaygın ve kitlesel bir şekilde kutlandı. Başta Paris ve Berlin gibi Avrupa başkentleri olmak üzere bir çok kentte yapılan yürüyüş ve mitinglerin bu yılki gündemi sosyal haklardaki kısıtlamalar, ABD’nin Ortadoğu işgali ve Avrupa Birliğinin yeni katılımlarla genişlemesi gibi konular oluşturuyordu.
Avrupa’da yapılan 1 Mayıs gösterilerine yerli halkların ve örgütlerin yanında göçmenlerde katılım gösterdiler.
Devrimci Sosyalistler olarak bizlerde yaşadığımız yerlerdeki gösteri ve etkinliklere gücümüz oranında katılarak, diğer ülkelerden sınıf kardeşlerimizle birlikte enternasyonal proleteryanın ortak taleplerini dile getirdik. Bu yılki 1 Mayıs etkinliklerine Almanya’nın Köln ve İsviçre’nin Zürih kentlerinde pankartlarımızla kendi kortejlerimizle katılırken, Almanya’nın birçok yerinde de dost devrimci çevrelerin kortejleri içerisinde yer alarak bildirilerimizi dağıttık.
Anti emperyalist, anti faşist sloganların yanında işçi sınıfının sermayeye karşı taleplerini ve mücadele kararlılığımızı haykırdığımız 2004 1 Mayısında da her zaman olduğu gibi, gene kulaklarımız ve yüreğimiz Türkiye’de ve tabi İstanbul’da idi.