|
|
|
|
Tarih
Sayfalarından
Şubat
Devrimi
|
1914 yılında başlayan birinci emperyalist
paylaşım savaşı, Rusya'yı korkunç bir açlık ve sefalete
sürüklemişti. Cephedeki başarısızlıklar, köylülerin
kitleler halinde askere alınmasıyla kötü bir hasadın
gerçekleşmesini beraberinde getirmiş, bu da kitlesel
açlığa yol açmıştı. Sürekli değişen hükümetler,
sorunlara çare bulamazken Çarlık Otokrasisi her
geçen gün daha da yıpranıyordu.
1915 yazında kurulan savaş sanayi komiteleri, başlangıçta
çarlığın yürüttüğü emperyalist savaşa toplumsal
bir destek sağlama amacını güdüyordu. Özellikle
çarlık bürokrasisinin etkisini kırmak ve üretimi
artırmak amacıyla çeşitli burjuva çevrelerce desteklenen
bu Komitelerin Petersburg şubesinde işçilerin özel
bir seksiyon kurma hakları oluştu. Başlangıçtaki
savaşı destekleme misyonu nedeniyle bolşeviklerin
boykot ettiği bu organlar, savaşın topluma dayattığı
açlık ve sefaletin beraberinde getirdiği doğal bir
süreç içinde işçilerin muhalefetini örgütleyen yapılar
haline geldiler ve bu evrim süreci içinde bolşeviklerin
desteklediği ve içinde çalışma yürüttüğü yapılar
haline geldiler. Çeşitli protestolar örgütleyen
ve 1905 devrimindeki sovyetlere benzemeye başlayan
merkezi işçi grubunun üyelerinin 27 Ocak 1917'de
tutuklanması varolan huzursuzlu patlamaya dönüştüren
kıvılcım olmuştu.
9 (22) Ocak 1917'de kanlı pazarın yıldönümünde gerçekleşen
geleneksel greve her zamankinden fazla olarak 145
bin işçi katıldı, 13 Şubattan Viborg'da düzenlenen
bir yürüşüye ise 500 bin işçi... bunu 14 Şubat,
Nevski gösterisi geldi. Bölge askeri komitesinin
ekmeği karneye bağlama kararının ardından 16 Şubatta
oluşan kuyruklar, kısa sürede herşeyin tükenmesiyle
dükkanların yağmasına dönüştü. 1905'te greve çıkarak
sonrasında devrime dönüşecek olaylarda başlatıcı
rolü olan Putilov fabrikasının işçileri 18 Şubat
1917'de yeniden greve çıktılar. 21 Şubattaki lokavt
kararının ardından 30 bin Putilov işçisi sokağa
döküldü. 23 Şubatta kadın işçilerin Uluslararası
Kadınlar Günü için yaptıkları grev, olaylar zincirine
bir halka olarak eklendi. Diğer işçilerin katılımıyla
büyüyen ve giderek siyasal bir içerik kazanan gösteriler
24 Şubat günü de devam etti. Tuttukları köprülerle
gösterici işçilerin şehir merkezine girmesini engellemeye
çalışan polis, nerihlerin donmuş olmasından dolayı
amacına ulaşamıyor, göstericilerle aralarındaki
çatışma giderek boyutlanıyordu. 25 Şubatta artık
fiilen genel grev başlamıştı. Bir işçi bölgesi olan
Viborg, göstericilerin elindeydi. Öğrencilerin de
katıldığı kitle, sokakları ele geçirmiş, polis,
karakollardan dışarı çıkamaz hale gelmişti. 26 Şubatta
isyan, askeri birliklere sıçradı. İlk isyanları
Çara bağlı birliklerce bastırılan askerlerin huzursuzluğu
için için kaynamaya devam ediyordu.
Öte yandan polis, ağır makineli tüfeklerle işçilerin
üzerine ateş açıyor, işçiler ise 40-50 şehit vermelerine
rağmen gösterilerine devam ediyorlardı. İşçiler
her fırsatta karşılarına çıkan her askere, askeri
birliğe amaçlarını, sorunlarını, neden gösteri yaptıklarını
anlatarak askerleri yanlarına çekmeye çalışıyorlar
ve bu noktada etkili de oluyorlardı. Askerler ise
ya halkın yanında isyana katılmak, ya da halka ateş
açmak noktasında bir tercih yapmaya doğru durdurulamaz
bir akışın içindeydi. 26 Şubat'ı 27'sine bağlayan
gece Katerina Kanalı kenarında polisin silahsız
işçilere ateş açtığını gören askerler namlularını
polise çevirdi ve çatışma başladı. Kışlasına dönmekte
olan bu birliğin çağrısıyla askerler arasında isyana
katılanlar ve Çar'dan yana tavır alanlar arasında
bir çatışma da başlamış oldu. Sayıları 25 bini geçen
isyancı askerler 27 Şubat günü kamyonlarla tüm şehri
dolaştı, hapishaneler boşaltıldı.
Bu süreç içinde daha 23-25 Şubat'ta çeşiti işçi
önderleri ve illegal sendikacıların görüşmeleri
başlamış, 24 Şubat'ta kimi fabrikalarda işçi sovyetleri
için delege seçimleri başlamıştı bile. 1905 Devriminin
tecrübeleri ışığında sınıf güdüleriyle sovyetleri
oluşturan işçilerin bu hareketinde menşeviklerin
insiyatifi gözardı edilemez.
Hapishanelerin boşaltılmasıyla kurtarılan merkezi
işçi grubunun üyelerinin insiyatifi devralmasıyla
Petersburg Sovyeti'nin kurulması için girişimler
de hızlandı.
Menşevik Gvozde'nin önderliğindeki işçi grubu, asker
ve işçi kitlelerinin eşliğinde, Çar tarafından kapatılmasına
rağmen kimi üyelerinin çalışmalarını sürdürdüğü
Duma (meclis)'ya gittiler. Burada bazı menşevik
Duma üyeleri ile birlikte İşçi Temsilcileri Sovyeti
Geçici Yürütme Komitesi oluşturuldu.
Komite sovyet delegeleri için seçim kararı aldı.
Böylece ikili iktidar iyice somutlaşmış oldu: Çarın
kapattığı Duma'dan arta kalanların oluşturduğu burjuva
Geçici Duma Komitesi, Geçici Hükümet'e dönüşürken,
işçi ve askerlerin sokaklardaki fiili iktidarının
somutlandığı Petersburg Sovyeti ikindi bir iktidar
odağı olarak yeni siyasal süreçteki yerini alıyordu.
Böylece 27 Şubat, Rusya'da Çarlık Otokrasisinin
bir bütün olarak ortadan kaldırımasa da, devrimci
dönüşüm yoluyla burjuva demokratik devrimin gerçekleştiği
tarih oldu.
Lenin'in 1905 Devrimi sırasında çerçevesini çizdiği
demokratik devrimden oldukça farklı da olsa gerçekleşenin
bir burjuva demokratik devrim olduğunu kavrayan
ve bu tespiti tüm mantıklı sonuçlarına dek götüren
yine sadece Lenin oldu. |
|
|
|
|
|
|
|