Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini


 

 

F. Hançer

11 Eylül 1973’de Allende sabah saat 5’de uyandırıldı... Emniyet Müdür Yardımcısı General Urrutla, Şili Deniz Kuvvetlerinin liman şehri Valparaiso’yu işgal ettiğini bildirdi. Allende ona Başkent Santlago ile Valparaiso arasındaki caddeyi kapamasını emretti. Daha sonra Allende Emniyet Müdürü’nü arayıp ona Başkanlık Sarayı Moneda’daki korumaların güçlendirilmesini bildirdi. Allende ilk anda Valparalso’daki olayın tecrit edilmiş, tek bir eylem olduğunu düşünüyordu.
Gerçekte Amiral Merino 10 Eylülü 11 Eylüle o gece Deniz Kuvvetleri Komutanını iç darbeyle görevden uaklaştırıp, savaş gemileri ve hucumbotların komutasını üstlenmişti. Darbecilerin hükümete bağlı olan Urritia ve Sepulveda’nın kendi birlikleriyle olan iletişimlerinin kesmişlerdi bile.
Allende evden telefonla 18 gün önce göreve atanan Genelkurmay Başkanı General Pinochet’e ulaşmaya çalışıyordu. Telefona emireri çıkıp, generalin duşta olduğunu söylüyordu!
Sabah 7’ye doğru Allende Başkanlık Sarayına gitti. Yakın çevresi, Hükümetin 6 Bakanı, iki kızı, özel sekreteri, Başkanlık Sarayı Müdürü ve yıllardır birlikte çalıştığı birkaç gazeteci toplanmıştı. Ayrıca Başkanın korumalarından yaklaşık 30 yoldaşı ve Küba’da bunun için eğitim görmüş Şili Komünist ve Şili Sosyalist Partisinden gençler gelmişti.
Saat 8’de Sosyalist Parti Başkanı Altamirano, Allende’ye bir yerde saklanmasını önerdi. Allende “Başkanın yeri Moneda Başkanlık Sarayı. Onu oraya halk gönderdi” diyerek redetti. Yarım saat sonra her şey netleşti. Allende Magallenes’a bağlanıp “Değişmeyecek olan kararımı bildiriyorum Şili’yi itibarı, gelenekleri, anayasası ve yasalarıyla koruyacağım” diyordu.
Darbecilerin onun ve ailesinin istediği bir ülkeye uçmasının sağlanması önerisini Allende reddetti. Bu arada Başkanlık Sarayı Moneda tanklarla ve askeri birliklerle kuşatılmıştı. Allende son defa halka seslenmeye karar verdi. Magallenes Radyosu’nda 9:30-10.00 arası konuşmasını yaptı ve sonra savaşamayacak olan ya da savaşmak istemeyen herkesi Başkanlık Sarayı’nı terke davet etti. Saat 10 civarında darbeciler tanklar ve makineli tüfeklerle Başkanlık Sarayına ateşe başladılar. Saat 12’de Hava Kuvvetleri saldırdı. Saraya 18 roket isabet etmişti. Buna rağmen Başkanlık Sarayı’nın savunucuları 2 saat daha direndiler. Çevredeki bakanlık binalarındaki yoldaşları saldırgan askeri birliklere ateş açarak onları desteklediler. Saat 15’de direniş kırılmştı. Askeri birlikler binaya girdiklerinde, Allende’yi, odasında bir koltukta, dizleri arasında bir makineli tüfekle ve kafası parçalanmış olarak buldular.
Daha sonra Pinochet büyük bir yüzsüzlükle “başkan intihar etti” diyecekti.
Allende’nin son konuşmasının bant kayıtları 23 Eylül’de bir Demokratik Almanya diplamatı tarafından Berlin’e getirildi ve birkaç gün sonra yayımlandı:

“Yurttaşlar!
Bu konuşma size seslenmek için son fırsatımdır. Hava Kuvvetleri Radyo Portales ve Radyo Corporadon’un vericilerini bombaladı. Sözlerim acıyı değil ama hayal kırıklığını içeriyor. Bu sözler yeminlerinden dönen bazıları için ahlaki bir ceza olacak: Özellikle de yeni atanan, daha doğrusu kendi kendini atayan Genelkurmay Başkanı Amiral Merino ve daha dün hükümete bağlılığını ve sadakatini bildirip, bügün kendisini Güvenlik Görevlilerinin Generalliğine atayan alçak General Bay Mendoza için!
Bu gelişmeler karşısında bana şunu söylemekten başka bir seçenek kalmıyor: Geri çekilmeyeceğim! Tarihi bir seçim yaparak halkıma sadakat içinde yaşamını feda ediyorum. Ve size şunu söylüyorum: Binlerce hatta yüzbinlerce Şililinin soylu bilinçlerine ektiğimiz tohumların büyümesi hiçbir zaman engellenemeyecektir.
Güç onların elinde. Onlar bizi bununla alaşağı edebilirler. Ama toplumsal değişim süreçleri ne şiddet ne de katliamlarla durdurulabilir. Tarih bizimdir. Tarih halklar tarafından yazılır.
Ülkemin işçilerine sesleniyorum!
Bana sürekli göstermiş olduğunuz sadakat için, Anayasa ve yasalara bağlılığını bildirip uygulayan bir adama güven duyduğunuz için, daha adil bir dünya için büyük özlemlere az da olsa yönelen birini izlemenizden dolayı sizlere teşekkür ederim!
Her şeyin üstünde, ülkemizin alçakgönüllü kadınlarına sösleniyorum! Bize inanan köylü kadınlara, çocuklarının geleceğini düşündüğümüzü bilen annelere sesleniyorum!
Ülkemizin ve yurtsever halkımızın zekâsına, bu kapitalist sistemin birkaç azınlığa getirdiği avantajları savunan sermaye sınıfının dernek ve odaların tüm baskılarına göğüs geren tüm serbest çalışanlara sesleniyorum!
Şarkılar söyleyip, sevincini ve mücadele ruhunu gösteren gençliğe insanlarımıza sesleniyorum!
Şilililere, işçilere, köylülere, aydınlara ve birkaç saatten beri artık ülkemizde var olan faşizm tarafından ezilecek, eziyet edilecek insanlara sesleniyorum! Faşizm uzun süredir köprüleri havaya uçurma, demiryollarının blokajı, petrol ve gaz boru hatlarının tahribi gibi terörist sabotajlarıyla ülkemizde hüküm sürmekte. Ve bu sabotajlara karşı koyma sorumluluğundaki görevlilerin suskunluğu... Onlar da bu sabotajların içindeydi. Tarih gerçeği gösterecek.
Magallenes Radyosu kesin susturulacak ve benim dingin sesimin yankısı size ulaşamayacak. Farketmez. Siz beni duymaya devam edeceksiniz. Her zaman sizinle olacağım. En azından beni hatırlayacaksınız. Çalışanların sadakatine kendi sadakatiyle cevap veren şerefli bir adamı hatırlayacaksınız.
Halk kendini savunsun ama kurban etmesin, boyun eğmesin , kendisine eziyet ettirmeyip, kendisini alçaltmasın.
Ülkemin işçileri!
Şiliye ve onun geleceğine inanıyorum. Başka Şilililer gelecek ve ihanetin ve alçaklığın yerleşmeye çalıştığı bu karanlık ve acı anı aşacaklar. İnanın ki er yada geç özgür insanların yürüyeceği o geniş caddeler, daha güzel bir toplum kurmak için açılacak.
Yaşasın Şili!
Yaşasın halk!
Yaşasın işçiler!
Bunlar benim son sözlerimdir ve inanıyorum ki benim kendimi bu yolda fedda etmem boşuna olmayacak. Eminim ki en azından bu ahlak dersi, ihaneti, korkaklığı ve dönekliği cezalandıracak!”

 
 

 

 

 

 

sbarikat07@gmail.com
Devrimci Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Nurtepe Mah. Cemre Sk. No: 2 Kağıthane-İstanbul