Gerçekleştirdiği bir dizi kirli
operasyonun yanında son yıllarda Kolombiya’da birçok
sendikacıyı kontra çetelerine öldürtmesiyle tepkileri
üzerine çeken Coca-Cola, artık uluslararası bir
boykotla protesto ediliyor.
Son 13 yılda Coca-Cola’nın Kolombiya’daki şişeleme
şirketinin sendikalı dokuz işçisinin öldürüldüğüne
dikkat çeken sendikalar, bunların şirketin emriyle
Kolombiya “Birleşik Öz Savunma Güçleri” adlı kontr-gerilla
çetesi tarafından öldürüldüğünü belirtiyor. Buna
tepki olarak alınan Coca-Cola ürünlerini boykot
kararı, ABD, Britanya, Almanya, İtalya ve Avustralya’nın
da dahil olduğu pek çok ülkenin sendikaları tarafından
destekleniyor.
“Coca Cola’yı boykot kampanyası” yalnızca Coca Cola
ürünlerini tüketmemekten ibaret olmayacak, aynı
zamanda politikalarına karşı mücadele biçiminde
sürecek.
İki yıl önce Kolombiya’nın gıda sendikası Sinaltrainal,
şişeleme şirketi ile Coca-Cola hakkında ABD’de dava
açmıştı. Sendika, şirketin anlaşma yaptığı sağcı
milislerin sendika liderlerini öldürdüğü, işkence
yaptığı, gözaltına aldığı ve diğer yöntemlerle susturduğu
suçlamasını getirerek, Coca-Cola’nın da dolaylı
yoldan bundan sorumlu olduğunu söylemişti. Ancak
yargıç, Mart ayında Coca- Cola’yı dava kapsamı dışında
bıraktı. Bir yandan temyize giden Sinaltrainal,
diğer yandan da dünya çapında sendikaları Coca-Cola’ya
karşı harekete geçirdi. 13 yıldır cinayetlerle ilgili
kimse tutuklanmadı.
Özellikle Ağustos’ta Adolfo Munera adlı işçinin,
yüksek mahkemenin Coca-Cola fabrikasındaki işine
dönmesi kararı almasından bir hafta sonra öldürülmesi
dikkatleri çekmişti.
Coca-Cola: Cinayet Fabrikası
5 Aralık 1996’da paramiliterler Kolombiya Carepa
bölgesindeki Bebidas y Alimientos şişeleme fabrikasında
sendika temsilcisi Isidro Segundo Gill’i öldürdüler.
Daha sonra sağcı katiller sendika bürolarını yakarak,
kalan işçileri sendikayı terk etmeye zorladılar.
1996’daki ölümler ilk değildi. 1994’te Carepa’da
iki sendika üyesi, 1989 ve 2001’de ise başka iki
fabrikada iki sendika lideri öldürülmüştü.
1970’lerde Guatemala’da ölüm birlikleri Coca-Cola
çalışanları arasındaki sendika üyelerine işkence
yapmak ve işçileri öldürmekle görevlendirilmişlerdi.
Coca-Cola’nın Guatemala’daki şişeleme şirketi
“United Fruit” 1954’te ordunun hükümeti devirmesine
yardım etti.
Çocuk Emeği Sömürüsü ve Irkçılık
Coca-Cola, 1880 sonlarında Birleşik Devletler
eyaleti Georgia Atlanta’da üretime başladı.
Coca-Cola’nın ilk patronu Asa Chandler, çocukların
fabrikalarda köle gibi çalıştırılmasını savundu.
Chandler “Hesaplara göre çocuk emeği dünya üzerindeki
herhangi bir ülkeye büyük ölçüde başarı getirebilir.
Bir çocuk ne kadar erken yaşta çalışmaya başlarsa,
yaşamı o kadar güzel o kadar hayırlı olur” dedi.
Coca-Cola yalnızca genç işçileri sömürmedi. 1969’da
yaklaşık altı bin göçmen işçi, Coca-Cola’nın Minute
Maid şirketi tarafından koruluklarda çalıştırıldı.
Bu işçiler ve çocukları, çok düşük ücretlerle
tuvaleti dahi olmayan barakalarda yaşadılar.
1970’lerde Güney Afrika’daki ruhsatlı bir Coca-Cola
şirketi hükümet tarafından uygulanan “Apartheid”
döneminde siyah işçileri çalıştırdı ve bu işçilere
günlük yalnızca 25 sent ödedi.
Aynı zamanda bu “vatansever” şirket Nazi Almanyası’nda
da işletmeler kurdu. Nazi gamalı haçı Coca-Cola
logosuyla yan yana duruyordu.
|